30 Mayıs 2010 Pazar

Anna Karenina

 Nasılsınz Blog?Bilmiyorum yazıları okuyor musunuz ama ben yazmaya devam ediyorum:) Bu yazı ise bir kısmınıza hitap edecek sanırım.Çünkü bizden başka Anna Karenina'yı okumak zorunda olan okul olduğunu sanmıyorum.

 Etrafımdakilere ve kendime bakacak olursam çoğunluk henüz kitabı okumayı bitirmiş değil -ki başlamamamış olanlar bile var:D-ama bu sınavda 20 soru çıkacak kitaptan ve bu sorular bir şekilde yapılmalı.

 Bende bunun için internette biraz bakındım ve Anna Karenina'nın filminin türkçe dublajlı 1997 yapımı versiyonunu buldum.Bilerek bu versiyonu aradım çünkü daha eski yapımlar sıkıcı olabilir özellikle düşük görüntü kalitesinden dolayı izlemek istemeyebilirsiniz diye düşündüm.Ve izlemek isteyenler için filmi paylaşayım dedim kitabı okumamış olsa bile filmi izlesin 20 sorudan bir kısmını yapabilir belki diye. Tamam belki sadece film izleyerek yapılamayacak bir kitap ama  kitabı bitiremeyecekseniz izlemekte sakınca yok hatta artısı bile olur bence.

 Çok konuştum yine en iyisi filmden birkaç kare ve filmin linklerini koyayım. Eğer düzgün bir özet bulursam yakında onuda sizinle paylaşacağım ama şuan hiç bakınmadım.




Sinemalar.com emiLia adlı kullanıcı
"Sanırım Anna Karenina bir kitap olarak şu ana kadar okuduklarımın en iyileri arasında yerini almış durumda..Tolstoy'un edebi muhteşemliği kitabına yansımış..Hiçbir ayrıntıyı, derinliği atlamamış..
Kitabın filminin olduğunu duyunca açıkcası o mükemmel kitabı filme aktarmayı beceremezler diye düşünmüştüm ama izlediğimde gerçekten büyülendim.Sophie Marceau'nun performansına hayran kaldım.Bir kadının iç çekişmelerini, aşkını çok iyi bir şekilde yansıtmış izleyiciye..."

İndirmeden izlemek için buraya tıklayıp View Stream'e basın.
İndirmek için ise buraya tıklayp Free demeniz yeterli.

 

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Haftanın Şarkısı: We Could Be The Same

Herhafta bir şarkıyı haftanın şarkısı seçiyoruz ve sözleri ile birlikte sizlere veriyoruz.Madem bu akşam Eurovision var haftanın şarkısıda We Could Be The Same olmalı dedim.



WE COULD BE THE SAME

You could be the on in my dreams
You could be much more than you seem
Anything I’ve wanted in life
Do you understand what I mean?
I can see that this could be hate
I can love you more than they hate
Doesn”t matter who they will blame
We can beatthem at their own game
I can see it in your eyes
I doesn’t come as’a suprise
I’ve seen you dancing like a star
No matter how different we are
For all this time
I’ve been loving you
Don’t even know your name
For just one night
No matter what they say
And feel I’m turning the page
And I feel the world is a stage
I don’t think the drama will stop
I don’t think they’ll give up the rage
But I know the world could be great
I can love you more then they will blame
Doesn’t matter who they will blame
We can beat them at their own game
AYNI OLABİLİRİZ
Rüyalarımda gördüğüm O sen olabilirdin
Göründüğünden çok daha fazlası,
Hayatta istediğim her şey olabilirdin
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Bunun kader olabileceğini görüyorum
Seni onların senden nefret ettiğinden daha fazla sevebilirim
Kimi ayıpladıkları önemli değil
Onların kendi oyunlarında yenilebiliriz
Bunu gözlerinde görüyorum
Bu bir sürpriz değil
Seni bir yıldız gibi dans ederken gördüm
Ne kadar faklı olduğumuz önemli değil
Bunca zamandır
Seviyorum seni
İsmini bile bilmiyorum
Sadece bir geceliğine
Aynı olabiliriz
Ne derlerse desinler fark etmez
Yeni bir sayfa açtığımı hissediyorum
Dünyanın bir sahne olduğunu hissediyorum
Dramın sona ereceğini düşünmüyorum
Hiddeti bırakacaklarını düşünmüyorum
Ama dünyanın muhteşem olabileceğini biliyorum
Seni onların senden nefret ettiğinden daha fazla sevebilirim
Kimi ayıpladıkları önemli değil
Onları kendi oyunlarında yenebiliriz













manga - we could be the same 2010 klip | izlesene.com

28 Mayıs 2010 Cuma

Are You A Rocknrolla?

  Nasılsınız bakalım? Uzun zamandı yazı yazamıyoruz malum sınav dönemi zor oluyor.Hazır bugün vaktim varken sizlere bir film tanıtımı daha yazayım dedim.




Ne mi izledim? Başlıktan ve resimden anlaşıldığınız gibi "Rocknrolla" 


  Öncelikle yine bir Guy Ritchie filminden bahsediyoruz bunu söylemem lazım.Ve bu filmde Snatch ve Lock,Stock and Two Smoking Barrels 'ı andırıyor. 


  Filmdeki karakterlere Gelecek olursa One Two(Bir dolandırıcı diyebiliriz),Lenny Cole(Londra'nın emlak kralı) Archy(Lenny'nin sağ kolu) Uri Omovich(rus milyarder iş adamı) Stella(Uri'nin zeki ve heyecan arayan muhasebecisi) ve one two nun iki arkadaşı Mumbles ve Handsome Bob(kendisi homo..birde unutmadan Rocknrolla'mız var:D 





  Kısaca hikayeden söz edecek olursak One Two ile Mumbles Lenny Cole'un oyununa gelir ve ona borçlanırlar.Lenny Cole ise Londra'da bir araziyi isteyen Uri Omovich ile iş yapar hemde büyük bir iş.Ama  heyecan arayan muhasebeci one two ile mumbles a bu parayı çalmalarını teklif eder ve onlarda Lenny Cole'e borçları olduğu için kabul ederler ve sizinde anladığınız gibi hikaye burada karışır.Tabi birde bu arada işin içine Uri'nin uğurlu tablosu dahil olunca arapsaçı bile bu karmaşayı karşılamaz herhalde.:D


 Ama Guy Ritchie ne yapmış ne etmiş bu kargaşayı çözmüş  ve iyi bir final yapmış bence.Ben filmi hiç sıkılmadan seyrettim ve çok çok iyi film olmasada zaman geçirme için birebir.Filmin sonun bakılırsa 2.side gelecek ama belli olmaz.


 Bu arada Nazlı çok teşekkür ederim filmin dvdsini getirdiğin için:)


Gerard Butler ... One Two
Tom Wilkinson ... Lenny Cole
Thandie Newton ... Stella
Mark Strong ... Archy
Idris Elba ... Mumbles
Tom Hardy ... Handsome Bob
Karel Roden ... Uri Omovich
Toby Kebbell ... Johnny Quid






22 Mayıs 2010 Cumartesi

ŞAMPIYON BURSASPOR!


Nefes nefese gecen bir sezonun ardından mutlu sona Anadolu'dan, Trabzonspor'dan sonra, ikinci bir takım daha ulaştı.Müthiş taraftarı,bence en iyi Türk teknik direktör olan hocası,başarıya aç futbolcuları ile Türkiye'nin büyük çoğunluğunun sempatisini kazanan Bursaspor tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaştı. Hiç kimse Bursaspor'un bu zaferi haketmediğini söyleyemez futboldan anlamayan yorumcular bile hatta malum takımın taraftarlarıda :). Sezon boyunca en iyi futbolu oynayan,şampiyonluk için en cok çalışan takım şampiyonluğa ulaştı,bir nevi ilahi adalet yerini buldu. Fenerbahçe ise 2.geleneksel şampiyonluğu son hafta kaybetme kutlamalarını yaptı, maçtan sonra stadını yakarak bunun sonrasında aldıkları 2 maçlık komik cezanın açıklaması ne olacak merak konusu hatırlayacaksınız derbide çıkan olaylardan sonra(sahaya su atma vs.) Galatasaray kulübüne 5 maç saha kapatma cezası gelmişti. Mantıklı aslında ama su şişesinin ateşten daha tehlikeli olduğunu düşünürsek. Bir kaç gün önce Fenerbahçe Başkanı ve kurmayları bir basın toplantısı düzenledi ve kaçan şampiyonluğun bahanesini eski milli takım ve eski FB kalecisi şimdiki BJK kalecisi Rüştü Reçber'e buldular.Neymiş efendim FB'nin rakiplerinin bazı futbolcularını arayıp 'hadi Feneri yenin','hadi koçum sıra sizde' gibi tabirler kullanmış bu nedenle de Rüştü'nün son hafta Bursa deplasmanında yediği goller şaibeli imiş.Sizede komik gelmiyor mu? Kariyeri boyunca nice başarılı maçlar geçirmiş,mill takımla 2002'de Dünya 3.lüğü,2008'de Avrupa 3.lüğü yaşamış,Barcelona da oynamış tek Türk olan belki de Türkiye tarihinin en başarılı kalecisi için kullanılan tabirlere bakın ayıp değil mi? Aziz Yıldırım'ın üzüntüsü ağzına vurmuş gibi duruyor nasıl çıkıp bu iddiaları ortaya atıyorsa,çıkıp Rüştü'den özür dilemesi gerekiyor bence.Ayrica son olarak bir de şu konuya değinelim;Fenerbahçelinin bu ülkede kendisinden baska dostu olmaması diye bir kavram var. Nedeni,kendilerinin dediği gibi Türkiye'nin en büyük takımı olmaları değil,onların herkese saçma bir düşmanlık beslemesidir.Örneğin;stadda yanlış yapılan anonstan sonra sahaya sevinmek için inen FB taraftarının timsah yürüyüşü yaparak rakiplerine gönderme yapması,Bursasporlularin Fenerbahçe'yi sevmemesi için yeterli bir nedendir,üstelik gönderme yapmalarına rağmen şampiyon olamadılar o da ayrı mevzu.Tebrikler Bursaspor,hakettiğin ve kazandığın şampiyonluk için...

21 Mayıs 2010 Cuma

Bu Yaz Herkes Bununla Kopacak...:)

David Guetta-Gettin' Over You


[Fergie]
All the things I know right now
If I only knew back then
There's no gettin' over
No gettin over'
There's just no getting over you.

[Chris Willis]
Wish I could spin my world into reverse, just to have you back again
There's no getting over
There's no gettin over
There's just no getting over you (you)!

[LMFAO]
We're back
Hey hey I cant forget you baby
I think about you everyday
I tried to mascarate the pain
Thats why im next on the booth
D-d-d dance to the groove
There is no there is no getting over you.
Baby it feels so right
To dance to the beat up night
The heat between you and I retreat to the morning light
We like to live like class
And pour them shots up in the glass
But there is no,there is no getting over you.
I'm a party, and party and party and party...
And party and party and party...
I'm a party, and party and party and party...
And party and party and party...

David Guetta Getting Over You lyrics found on http://www.directlyrics.com.com/david-guetta-getting-over-lyrics.html
[Fergie]
All the things I know right now
If I only knew back then
There's no gettin' over
David Guetta Getting Over You lyrics found on http://www.directlyrics.com.com/david-guetta-getting-over-lyrics.html
No gettin over'
There's just no getting over you.

[Chris Willis]
Wish I could spin my world into reverse, just to have you back again
There's no getting over
There's no gettin over
There's just no getting over you (you)!


[LMFAO]
I'm a party, and party and party and party...
And party and party and party...
I'm a party, and party and party and party...
And party and party and party...

[Fergie]
People in the place
If you ever felt love
Then you know what I'm talking about
There is no getting over
Aaaaaahhhhhh

[LMFAO]
I'm a party, and party and party and party...
And party and party and party...
I'm a party, and party and party and party...
And party and party and party...



20 Mayıs 2010 Perşembe

Milletçe Twitter'lı olduk..

Nasılsınız bakalım? Bütün gece ayaktayım ve yazı yazmaya karar verdim.

Giriş olarak ise dün öğrendiğim ve çok ilgimi çeken bir haberi sizinle paylaşmak istedim. Günün en önemli haberi mi? Bence değil ama yinede ilginç bir haber.

Daha "Twitter" iyi birşey mi? Ne işe yarar bu meret? diye düşünürken Abdullah Gül'ünde Twitter hesabı aldığını öğrendim.(cbabdullahgul) Ve çok şaşırdım açıkçası ve biraz inceledim gönderilerini. En eski gönderilerini 7 Nisanda yollamış ve bunlarda Mesir Festivalinden ve İzmir'e sık sık gelmek istediğinden bahsediyor. Sonra bir süre ara vermiş ama 14 Mayıs itibari ile sürekli yazmaya başlamış.

Yazmadan önce Pelinsu'ya söylemiştim bu haberi oda inceledi biraz ve gönderilerin büyük kısmının küçük harfle başlaması dikkatini çekmiş: :) Bu samimi olsun diyemi yapılmıştır bilmiyorum ama kötü durmuş bizce.Yani koskaca cumhurbaşkanının gönderileri sonuçta...

Herneyse bunu çok anlattım başka şeyler yazmalıyım.:)

Şimdi içinizden bir kısmınız bu fotoğraf ne diye geçiriyorsunuzdur. Merak ettirmeden söyleyeyim sağdaki fotoğraf soldakinin 30 dk telefonla konuştuktan sonraki hali.

Ama hiç canınızı sıkmayın cep telefonu kanser yapmıyormuş. Halk arasındakinler sadece bir söylentiden ibaretmiş.Nerden mi biliyorum? Hemen söyleyeyim.
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın yaptığı son araştırma bunu söylüyor.10 Yıl süren araştırmada 13 ülkeden 30 yaş üzeri 5 binden fazla cep telefonu kullanıcsı üzerinde epidemiyolojik araştırma yapılmış ve cep telefonunun kanser yaptığına dair bir kanıt bulunamamış.Ama yinede 30 dk dan fazla telefonla konuşmanın zararlı olduğunu herkes kabul ediyor.Siz yinede çok konuşmayın.Hem sms neyinize yetmiyor :)


Bilin bakalım nete ne sızdı?

Cevap açık ve net:iPhone4G(netteki adıyla HD)

Aslında başta birçok kişi inanmamıştı ama Apple kayıp olan prototipi bir yazı ile isteyince yeni modelin bu olmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Eski modellerde hep düşük çözünürlüklü kameralardan şikayet ederdik bu modelimizde 5Mp çözünürlüğünde HD Video kaydı yapabilen flaş destekli bir kamera koyulmuş. Ve apple bir geri adım atmış olacak ki ön kamerayıda unutmamış.(Ayna ile görüntülü konuşma planları yapanlar vardı:)) Ekranımız ise eski modellere göre çok az küçültülmüş.



Gördüüğümüz model 16Gb'lık ama 32 ve 64Gb kapasiteli modellerde bekleniyor.(8 GB konusunda ise söylenen birşey yok.) Dış kasa ise çizilmeye karşı çok korumalı ve dayanıklı duruyor.




Resimdeki amcamızın adı "Anssi Vanjoki"
Kimdir derseniz hemen söyleyim kendisi N95'in yaratısıdır ve Nokia'nın en önemli isimlerinden biridir.


Onu buraya getiren konu ise Nokia'nın bir isteğinin olması.Yukarıda sizle iPhone 4G ile ilgili bilgiler verdim ve bunlardan normal olarak bizden önce Nokia'nında haberi olmuş ve demişki "Anssi,Bize yeni bir N95 yarat!" Çünkü Dünya üzerinde 10 Milyon adet N95 var şuan. Satış rakamı bu kadar yüksek olan kaç telefon vardır ki? Ve Anssi'de N8 adlı bir cihaz hazırlamış gelen haberlere göre bu cihaza tam olarak iPhone katili denmesede yeni yıldız buymuş.Ve ben buna inanıyorum çünkü Nokia'nın N97'deki başarısızlığını ilk Anssi kabul etmişti.


Cihazımızın 12Mp kamerası var ve Symbian 3 işletim sistemini kullanıyor.



Cihaz bu yılın 3. çeyreğinde satışa sunulacak yani çok az kaldı.Ve en ilginç özelliği ise bataryasının değiştirilemiyor olması.(değiştiren siteler var :) )



Cihazla çekilen ilk video örneği bu arada multitouch da unutulmamış.









  Call of Duty Black Ops
  Bekleyiş sona erdi ve Call of Duty serisinin yeni oyununda tanıtım videosu yayınlandı.Aslında daha önce yayınlanan bir fragman vardı ama çok kısaydı bu fragaman ile herşey daha netleşti.

  Aslında bu oyun uzun zamandır bekleniyordu ve birçok dedikodu vardı hakkında hatta yeni oyunun Zombilerin Saldırısı gibi garip bir konusu olacağıını iddia edenler bile vardı ki yapımcılar bu dedikodulara son verdi ve oyunu açıkladılar.Modern Warfare 2 çok büyük bir satış başarısı yakalamıştı ve birçok oyuncuya göre artık ötesi olamazdı ama  bu videoyu izledikten sonra ben olabileceğine inanmaya başladım.









Saatte baya oldu...Uzun bir yazı oldu ama umarım beğenirsiniz.Görüşmek üzere...

16 Mayıs 2010 Pazar

Alice in Wonderland

Nasılsınız Blog?Dün gece Alice in Wonderland'i izledim ve film hakkında biraz yazmak istedim.
  Öncelikle şunu söylemem gerekir "Keşke bu filmi sinemada 3-D olarak izleseydim." Bazı sahnelerde ah keşke burası 3-D olsaydı diye iç geçirdim o yüzden şimdi pişmanım.
  Filmimiz tam  bir "Tim Burton" filmi olmuş ve tabiki Tim Burton filmlerinde kim oynar Johnny Depp(Mad Hatter) ve Helena Bonham Carter(Red Queen) tabiki.Alice rolünü ise Mia Wasikowska almış.Ve tabiki birde White Queen rolünde Anne Hathaway var.

  Film Alice'in küçük yaşta gördüğü rüyalarla başlıyor. Her gece rüyasında karanlık bir delikten aşağı düşüp ve sonrasında tuhaf yaratıklar görmektedir.Bu yaratıklar ise bir Dodo kuşu,
yelek giyen bir tavşan,gülümseyen bir kedi ve mavi bir tırtıldır. (Daha sonra anlıyoruz ki bu yaratıklar Wonderland'deki iyi yaratıklar.)Aradan 13 yıl geçtikten sonra Alice büyümüştür ve  annesiyle bir yere gitmektedir daha doğrusu kendi nişan törenine gider ama onun bundan haberi yoktur çünkü kendsine evlenme teklifi bile orada yapılacaktır. Tam teklifin yapıldığı anda Alice mavi yelekli tavşanı yine görür onu takip eder ve bir tavşan yuvasından aşağı düşmesiyle macera başlar.

  Bir kısım ufak işlemleri(söylerdim ama zevki kaçmasın siz izleyin :) ) tamamladıktan sonra Wonderland'e girer ve bu gördüğü yaratıklar onu karşılar. Alice bunun rüya olduğunu düşünmektedir ama neyseki değildir.Orada öğrenirki Alice seçilmiş kişi gibi birşeydir.(aslında bunu beyaz tavşandan anlamalıydım ama jeton sonra düştü:))
 Ve muhteşem gün denilen bir günde Vorpak Kılıcı ile Jabberwocky denilen bir yaratığı öldürecektir yani en azından kehanete göre öldürmesi gerekmektedir.

  Bu öldürme olayı ise White Queen ile Red Queen arasındaki savaşta gerçekleşecektir.(ki bu savaş sahneside Truva filmini hatırlattı.) Bu iki kraliçe aslında kardeş ama biri iyilik yapmayı tercih ederken diğeri tam tersini tercih ediyor.Başka bir deyişle White Queen sevilmek istiyor Red Queen Korku duyulmak.

  Tabi birde afişte gördüğünüz Mad Hatter karakteri var anladğığınız gibi kendisi eski bir şapkacı.Eskiden white queen'e şapka yaparmış ama bir takım olaylardan sonra bırakmış bu işi.

  Ben en çok gülümseyen kedi Cheshire'ı ve mavi tırtılı beğendim.Özellikle mavi tırtılın nargile içmesi çok hoşuma gitti.:)

 İşte hikaye bunların etrafında geçiyor ve ben filmi beğendim.Çok çok iyi olmasada sıkılmadan izledim ve iyi vakit geçirdim.Boş vaktınız varsa neden olmasın bence izleyin derim.Kendinize iyi bakın...









15 Mayıs 2010 Cumartesi

Vazgeçilmez Başyapıt: LOST



LOST u bu devirde bilmeyen yoktur.Yayınlandığı ilk bölümden itibaren fırtınalar koparan LOST günümüzün idolü haline geldi...

Lost Amerikan yapımı bir dizidir.Türkiyede
DiziMax ve TNT kanallarında gösterilmekte olan dizi, 1'i Altın Küre ve 6'sı Emmy olmak üzere 28 ödül almıştır. Özellikle karışık senaryosu ve anlatım şekli hayli ilgi toplamıştır.

Dizide Sidney'den Los Angeles'a seyahatleri sırasında geçirdikleri bir uçak kazası ile bir adada mahsur kalan insanların öyküsü anlatılmaktadır.Her bölümde, karakterlerden birinin geçmişine gidilerek aslında grubun adadaki deneyimlerini anlatan ana senaryo beslenmektedir.Bu adada mahsur kalan 48 kişi arasında değişik karakterler mevcuttur; bir cerrah, bir iletişim subayı, bir rock yıldızı, bir kanun kaçağı, bir inşaat işçisi, bir dolandırıcı, bir milyoner ve daha birçok enteresan özelliğe sahip insan... Bu insanlar, daha adadaki ilk günlerinde adanın mistik güçlere sahip olduğunu farkederler. Uçak kazasında hayatta kalmayı başarmışlardır, ancak asıl hayatta kalma savaşı şimdi başlamaktadır. Adadakiler, hayatta kalmak için birlik olmanın gerekliliğini henüz çözemeden, bazı kişiler arasında kavgalar çıkmaya başlar ama sonradan başlarına gelen trajik olaylar, onları birlik olmaya iter. Çok geçmeden, adada yalnız olmadıklarını anlarlar. Adaya 16 yıl önce gelmiş birilerinin bıraktığı imdat çağrısını duyarlar. Bütün bu trajik olaylara bir de yeraltına açılan gizemli bir kapı da eklenince, adadakiler için hayat iyice zorlaşır.

2. sezonda uçağın
kuyruk kısmından sağ olarak kurtulan yolcularla temasa geçilir. Adanın gizemleri bir bir çözülmeye başlamakta, bununla birlikte yeni sorular ortaya çıkmaktadır. Adada yaşayanlarla (The Others-Diğerleri) temasa geçilir. Diğerleri, adadakileri, kendilerine yaklaşmaları durumunda öldürmekle tehdit eder. 2. sezon sonunda birkaç kişi diğerlerinin eline düşer.

3. sezonda ise "diğerleri"nin hayatlarının derinliklerine inilir. Flashbacklerle geçmişleri anlatılır.
Adaya Naomi adında bir kadın paraşütle iner ve adadakileri kurtaracak olan tekneye çağrı gönderilir.

4. sezonda kazazedelerin adadan kurtulma hikayesi anlatılır.Aynı zamanda gemiyle gelen insanlar adayı ele geçirmeye çalışırlar.Bu ekibi Widmore un gönderdiği ortaya çıkar ve durumlar karışır.Oceanic 6 olarak adlandırılan kurtulanlar Kate, Jack, Hurley, Sayid, Sun, Aaron adayı helikopterle terkederlerken, Benjamin adayı bir çark yardımıyla taşır.

5. sezonda ise Oceanic 6 lısının adaya dönüş hikayesi anlatılır.Ada -Benjamin tarafından taşınınca- zamanlar arasında geçiş yapmaktadır, takılmıştır.Locke çarkı tekrar çevirerek sorunu çözer ve ada Dharma zamanında kalır.Sawyer, Miles, Juliet, Jin ve diğer karakterler Dharmada çalışmaya başlar.Bu sırada Benjamin Oceanic 6 lısını adaya dönmeye ikna etmiş ve planı hazırlamıştır.Oceanic 6 lısı adaya tekrar dönünce işler karışır ve Jack Faraday in tavsiyesiyle bir hidrojen bombası patlatmaya karar verir.Sezon finalinde ise adanın gizemli koruyucusu Jacob başrol oynar.

6. ve aynı zamanda son sezonda ise adanın gizemleri yavaş yavaş açıklanmaya başlar.Bombanın patlamasından sonra olan bitenlere bir de flashsidewaysler eklenerek gösterim yapılır.6. sezon hala devam etmektedir ve dizinin son bölümü yani 6. sezonun 17. bölümü -"The End" 23 mayısta gösterime girecektir ve Lost efsanesi son bulacaktır.

Rondo'nun kreması vaarsa,LeBron'un draması vaar! Rondo!



Evet,NBA'de doğu konferansı yarı finalinde Boston Celtics,Cleveland Cavaliers'ı 4-2 ile eleyip adını konferans finaline yazdırdı.Konf.Finalinde ki rakipleride Atlanta Hawks'ı 4-0 ile geçen Orlando Magic oldu.
Batı finalinde ise Utah Jazz'ı 4-0 ile geçen LA Lakers, San Antonio Spurs'u aynı skorla geçen Phoenix Suns ile karşılaşacak.
Benim bu yazıyı yazma nedenime gelecek olursak; bu neden, üstteki haberi yazmak değil,alttaki videoyu koymaktı. :)

İŞTE RAJON RONDO'NUN LEBRON JAMES'E, BAKKALDAN, 3 EKMEK, 2 SÜT ALDIRDIĞI ASİST :)

11-H da dünya da bu şarkıyla kopuyor! :) "Alors on Danse"

STROMAE-ALORS ON DANSE




İşte Sözler:



Alors On Danse - So we danse
Alors on d… (X3)
Qui dit étude dit travail,
Who says study says work
Qui dit taf te dit les thunes,
Who says job tells you money
Qui dit argent dit dépenses,
Who says moyen says expenses
Qui dit crédit dit créance,
Who says credit says debt,
Qui dit dette te dit huissier,
Who says debts tells you bailiff,
Oui dit assis dans la merde.
Yes means sitting in sh*t.
Qui dit Amour dit les gosses,
Who says Love says kids,
Dit toujours et dit divorce.
says always and says divorce.
Qui dit proches te dis deuils car les problèmes ne viennent pas seul.
Who says relatives tells you bereavement/mourning, because troubles never come alone.
Qui dit crise te dis monde dit famine dit tiers- monde.
Who says crisis tells you word, says famine, says third-world.
Qui dit fatigue dit réveille encore sourd de la veille,
Who says tiredness says awaking, still "deaf"[tired] from the day before.
Alors on sort pour oublier tous les problèmes.
So we go out to forget all the problems.
Alors on danse… (X9)
So we dance...
Et la tu t'dis que c'est fini car pire que ça ce serait la mort.
And then, you think it's over, because worst than that, that would be death.
Quand tu crois enfin que tu t'en sors quand y en a plus et ben y en a encore!
When you finally believe that you're getting out of it, when there's no more of it, there's still more[meaning it never ends]
Ecstasy dis problème les problèmes ou bien la musique.
Ecstasy means troubles, troubles or music.
Ca t'prends les trips ca te prends la tête et puis tu prie pour que ça s'arrête.
It's gut-wrenching, it gets you worked up/hurts your head, and then you pray for it to stop
Mais c'est ton corps c’est pas le ciel alors tu t’bouche plus les oreilles.
But that's your body, that's not the sky, so you don't cover your ears anymore.
Et là tu cries encore plus fort et ca persiste...
And then you scream even louder, and it remains...
Alors on chante
So we sing
Lalalalalala, Lalalalalala,
Alors on chante
So we sing
Lalalalalala, Lalalalalala

Alors on chante (x2)
So we sing
Et puis seulement quand c’est fini, alors on danse.
And only when it's over, then we dance.
Alors on danse (x7)
Then we dance.
Et ben y en a encore (X5)
And there's still more.
Bende çevirisini ekleyeyim dedim...(berkay)

14 Mayıs 2010 Cuma

yiğit özgürler ve bobiler 2:)





























































































































şampiyonlar artık yavaş yavaş...(bu haber okan'a gelsin:) )

Avrupa'nın bazı liglenride son haftalara girilirken,bazı liglerde de sezon sona erdi ve şampiyonlar belli oldu,işte şampiyonlar!

Premier League
CHELSEA:
Premier Lig'de 2009-2010 sezonu sona erdi! Lider Chelsea son hafataya Manchester United'in 1 puan önünde girdi. Son hafta Chelsea evinde ağırladığı Wigan'ı 8-0 gibi farklı bir skorla mağlup ederek ve 2009-2010 sezonu şampiyon olarak tamamladı. Chelsea böylece 4. kez mutlu sona ulaşmış oldu.Chelsea şampiyonluğa ulaşırken gol kralıda 29 golle Fildişili forveti Didier Drogba oldu.
Şampiyon Chelsea, ikinci sıradaki Manchester United ve üçüncü sıradaki Arsenal önümüzdeki sezon doğrudan Şampiyonlar Ligi'ne katılacaklar. Dördüncü sıradaki Tottenham ise Devler Ligi'ne kalabilmek için ön eleme oynayacak.
Transfere müthiş paralar harcayan ve yüksek yatırımlar yapan beşinci sırada
ki Manchester City, altıncı sıradaki Aston Villa ve yedinci sıradaki Liverpool ise UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele edecekler.


Ligue 1
MARSEİLLE:
Fransa Ligue 1'de şampiyonun adı kondu ve sezonun ikinci yarısında müthiş bir performans ortaya koyarak zirveyi ele geçiren Marsilya, Velodrome'da Rennes'i 3-1 mağlup ederek, 18 yıl sonra, tarihinin 9. lig şampiyonluğunu ilan etti.
Fransa futbolunun en önde gelen kulüplerinden biri olmasına rağmen uzun senelerce adı kupalar yerine skandallar ile anılan Marsilya, makus talihini sonunda değiştirdi ve Ligue 1'in bitimine 2 hafta kala 3-1'lik Rennes galibiyeti ile 9. kez Fransa'nın en büyüğü oldu.
Son şampiyonluğunu 1991-92 sezonunda tadan Marsilya, Didier Deschamps'ın teknik direktörlüğünde yavaş başladığı sezonu müthiş bitirdi ve 36. hafta maçında Rennes'i Gabriel Heinze, Mamadou Niang ve Lucho Gonzalez'in golleriyle 3-1 devirerek, şampiyonluk unvanını Bordeaux'tan devraldı.



Bundesliga
BAYERN MUNCHEN:
Bundesliga'da sezonun son hafta maçları oynandı! Şampiyonluğunu geçtiğimiz hafta ilan eden Bayern Münih, Hertha Berlin'i deplasmanda 3-1 mağlup etti ve 70 puanla 22. şampiyonluğuna ulaştı. 34 maçta 20 galibiyet 10 beraberlik 4 mağlubiyet alan Alman ekip, şampiyon olmayı başardı.
Sezonu ikinci sırada tamamlayan Schalke 04, Devler Ligi'ne doğrudan katılma hakkı kazandı. Üçüncü sıradaki Werder Bremen ise, Şampiyonlar Ligi'ne kalabilmek için ön eleme turlarına katılacak.
4. ve 5. sıradaki Bayer Leverkusen ve Borussia Dortmund, UEFA Avrupa Ligi ön elemelerine katılmaya hak kazandı.
Gol kralı ise attığı 22 golle Wolfsburg'un Boşnak golcüsü Edin Dzeko oldu.

Portugal Liga Sagres
BENFİCA:
Portekiz Premier Ligi'nde Benfica, Rio Ave'yi 2-1 mağlup ederek 32. şampiyonluğuna ulaştı. Ligin son haftasına 73 puanla lider giren Benfica, 3. dakikada Oscar Cardozo ile Rio Ave karşısında 1-0 öne geçti. Ligde 31 puanla 11. sırada bulunan Rio Ave, 11. dakikada 10 kişi kaldı. 71. dakikada Rio Ave, Chaves ile eşitliği yakaladı. Ancak 78'de Cardozo takımını tekrar öne geçiren golü kaydetti. Karşılaşmayı 2-1 kazanan Benfica, 6 yıl aradan sonra yeniden şampiyon olurken, şampiyonluk sayısını 32'ye çıkardı.



Eredivisie
TWENTE:
Hollanda Casino Eredivisie'de şampiyon Twente! Ligin son haftasında Ajax ile solukları kesen bir şampiyonluk yarışının içine giren Twente, Nac Breda'yı deplasmanda 2-0 mağlup ederek şampiyonluğunu ilan etti.

1965 yılında Sportclub Enschede ve Enschedese Boys'un birleşmesi ile kurulan FC Twente, kurulduğu tarihten bu yana şampiyonluk sevinci yaşamamıştı. Kulüp tarihindeki tek şampiyonluğu birleşme gerçekleşmeden önce 1926 yılında Sportclub Enschede elde etti.Ligin gol kralı ise Ajax'ın gol makinesi Luis Suarez oldu.